İletişim teknolojilerinin geniş kitleler tarafından etkin kullanımı, ulusların birbirleriyle daha fazla iletişim kurma ihtiyacını beraberinde getirmiştir.
Farklı dillerde insanların birlikte çalışmaya ve üretmeye başlamasıyla beraber yabancı dil bilen yetişmiş insan gücüne ihtiyaç artmıştır.
Sürekli gelişen ve değişen bu düzen içinde Türkiye'ninde bu değişime ayak uydurduğu gözlenmekte ve özellikle genç nüfusun daha iyi eğitim alması ve dünyada meydana gelen yenilikleri daha kolay takip edebilmesi için yurtdışında dil eğitimi almak kaçınılmaz bir gerçek olmuştur. Dünyada ortak iş dili olarak ingilizce kabul edilmektedir ve dile hakim olmanın en iyi yöntemi o dilde düşünüp hayatın içinde yer alarak akıcı ve o ülkede konuşulduğu şekliyle öğrenebilmektir.